CHP Kadın Kolları'ndan TBMM Önünde Saliha Akkaş Protestosu: Meclis'i Derhal Göreve Çağırıyoruz, 6284'ü ve İstanbul Sözleşmesi'ni Uygulayın

07.08.2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görevli personel Saliha Akkaş'ın, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından CHP Kadın Kolları TBMM Dikmen Kapısı önünde eylem düzenledi. Eylemde konuşan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, "İktidarın suskunluğuna, adaletin suskunluğuna, erkek şiddetine, cezasızlığa, görmezden gelinen hayatlara karşı isyanımız var! Bu sessizliğinize razı değiliz, bu bozuk düzeninizi kabul etmiyoruz! Hayatta kalmak için başkaldırıyoruz! Türkiye Büyük Millet Meclisini derhal göreve çağırıyoruz. 6284'ü, hala yürürlük maddesiyle geçerli olan İstanbul Sözleşmesini uygulamaya çağırıyoruz! Kaybedeceğimiz bir kadın daha yok!" dedi.

CHP Kadın Kolları, boşanma aşamasında olduğu eşinin bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Meclis personeli Saliha Akkaş için TBMM Dikmen Kapısı önünde protesto düzenledi. CHP Kadın Kolları, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı yasanın tam uygulanması için TBMM'yi derhal göreve çağırdı.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bizler bugün burada kadınların feryatlarını, kalın duvarların arkasında duymayanlara duyurmak için buradayız. Göz göre göre yaşanan, 'geliyorum' diyen kadın cinayetlerini önleyemeyen iktidara karşı başkaldırıyoruz! Dün, bu ülkenin yasalarının yapıldığı bu Meclis’te bizlerle birlikte görev yapan, mesai arkadaşımız Saliha Akkaş'ı kaybettik. Boşanmak istediği cani erkek tarafından, hakkında koruma kararı olmasına rağmen, vahşice katledildi. Göz göre göre gelen bir cinayetti bu! Dün Saliha'yı, önceki gün Sinem'i, ondan önce Ayşe Tokyaz'ı kaybettik... Bu yılın ilk 7 ayında 167 kadın, cani erkek şiddeti sonucu öldürüldü. 175 de şüpheli kadın ölümü yaşandı bu ülkede. 7 ayda 342 kadın! Şiddet geçeli çok oldu, artık kadın katliamı var bu ülkede! Kadınların çığlıklarının, iktidarın sert ve kalın duvarlarına çarpıp, yankılanıp kadınlara geri döndüğü ve katledildiği zamanlardayız. O çığlıkları duymayanlar, kadınların yaşam mücadelesini görmezden gelenlerdir! Ama buradayız! Kadınlar buradayız ve duyuyoruz o çığlıkları! Ve birbirimize kenetleniyoruz.

Saliha, aldığı 40'tan fazla bıçak darbesine rağmen hayatta kalmak için saatlerce mücadele etti. Tıpkı çocuğunun gözleri önünde katledilen Meryem Çap gibi, tıpkı Şişli'de sokak ortasında öldürülen Bahar Aksu gibi. Hayata tutunmak isterken öldürülen tüm kadınlar gibi... Bu ülkede kadınlar yaşamak için direniyor! Tekrar söylüyoruz: Kadın cinayetleri politiktir! Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür! Kadınları, çocukları koruyamayanlar, bu halkın vicdanında da, sandığında da hesap verecek! O koltuklardan o bakanlar inecek, o saraylardan çıkacaksınız! Sizden hesap soracağız, hesap! Boşanmak isteyen kadınlar, hakkında koruma kararı olmasına rağmen korunamayan kadınlar katledilmeye devam ederken biz hayatlarımızdan, elimizden almaya çalıştığınız haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz! TBMM, kendi çatısı altında görev yapan bir kamu çalışanını dahi koruyamıyorsa; kimi koruyacak? Hangi kadının yaşam hakkını savunacak? Siz TBMM çatısı altında çalışan bir kadının öldürülmesini dahi görmezden, duymazdan geliyorsunuz!

'KADININ ELİNDEN DEVLETİN GÜCÜNÜ, ARKASINDAN DA DEVLETİN KARARLILIĞINI ÇEKTİNİZ'

Öyle ya; Size göre bu ülkede kadın cinayeti de yok! Sorun; sizin bunu kabul etmek istemeyen zihniyetinizde. İktidarınızda yaptığınız tek iyi şey İstanbul Sözleşmesini imzalamaktı. O gün bu meclisten oy birliği ile çıkan, o dönem grup başkanvekilimiz ve Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in 'İki elimizle kabul ettik' dediği İstanbul Sözleşmesi meclisin ve devletin yekpare kararlılığını, kadının arkasına, gücünü de eline vermişti. Kadın cinayetleri tarihin en düşük seviyelerindeydi. Seçim hesabıyla, yüzde 0.1 lik dahi oyu olmayanlara boyun eğdiniz İstanbul eğdiniz ve bir gece ansızın Sözleşmesi'nden çıktınız. Kadının elinden devletin gücünü, arkasından da devletin kararlılığını çektiniz. Kaderiyle baş başa, yapayalnız bıraktınız. Canilere cesaret verdiniz!

'KADINLARI KORUYUN, CİNAYETLERİ DURDURUN'

Suskunluğunuz da onlara ayrıca cesaret veriyor. 'İstanbul Sözleşmesi yaşatırı söyleyebileceğimiz bir veri yok elimizde' diyebilen ve şu Mecliste görev yapan iktidarın kadın Milletvekillerine sesleniyoruz: İşte Saliha, size veri, dün Trabzon'da öldürülen Sinem, İstanbul'da öldürülen Ayşe.. İşte hepsi size veri! Bilgi belge arayanlara çok acı olan rakamları tekrar etmekten biz yorulduk, onların vicdanı duymadı, duymuyor! Ama biz Saliha için de, tüm katledilen kadınlar için de dün olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız! Kulaklarını kapatsalar da onlara duyuracağız! Bir kadının daha adı bir cinayet dosyasına yazılmasın diye susmayacağız! 6284 sayılı yasa tam uygulansın diye mücadele edeceğiz! 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' demeye devam edeceğiz! Ve biz kadınlar, sizin bu karanlık düzeninizi değiştireceğiz! Kadınlar olmadan, tek başına kurtuluş yok! Ey iktidar! Ve iktidarın suskun aile bakanı! Devr-i iktidarınız tarihe kadın katliamıyla geçecek. Siz, sayın aile bakanı, kadınların kanlı feryadını duymayan bir bakan olarak ara sıra anımsanacaksınız. Sadece lafta ve geride bıraktığınız 'Şiddete Sıfır Tolerans' söyleminizi hatırlayın en azından! Derdiniz sadece nüfus artışı ya! Kadını yaşatmadan nasıl olacak? Kadınları koruyun, cinayetleri durdurun. Ya da Meclisten bile ölü kadın bedeninin çıktığı bugün derhal görevinizden istifa edin!

Ülkemizde can güvenliği isteyen, haklarını korumaya çalışan tüm kadınlara sesleniyoruz: Kadınların korkusuzca arkasını kollamadan sokaklarda dolaşacağı, medeni kanunla tanınan haklarına göz dikilmeyeceği bir ülkeyi, bir Türkiye'yi biz kuracağız. İstanbul Sözleşmesini tekrar uygulamaya koyarak, kadınların eline devletin gücünü, arkasına devletin kararlılığını verdiğimiz bir Türkiye'de hep birlikte güvenle yaşayacağız. Saliha Akkaş için, yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınlar için bunu yapacağız. İktidarın suskunluğuna, adaletin suskunluğuna, erkek şiddetine, cezasızlığa, görmezden gelinen hayatlara karşı isyanımız var! Bu sessizliğinize razı değiliz, bu bozuk düzeninizi kabul etmiyoruz! Hayatta kalmak için başkaldırıyoruz! Türkiye Büyük Millet Meclisini derhal göreve çağırıyoruz. 6284'ü, hala yürürlük maddesiyle geçerli olan İstanbul Sözleşmesini uygulamaya çağırıyoruz! Kaybedeceğimiz bir kadın daha yok!"

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU: HER GÜN İÇİMİZİ ACITAN KADIN CİNAYETLERİYLE KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu da yaptığı açıklamada, "Her gün içimizi acıtan kadın cinayetleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bunun sorumlusu: İstanbul Sözleşmesi'ndeki eşitlik maddesini bir avuç gerici için iptal eden iktidardır. Çünkü İstanbul Sözleşmesi'nin iptali kadın katillerini cesaretlendirmiştir. Bu cinayetlerin sorumlusu: müfredattan toplumsal cinsiyet eşitliğini çıkaranlardır. Caydırıcı cezaları caydırıcı olmaktan çıkarandır. Kadın cinayetleri politiktir. Bir kez daha haykırıyoruz: bir an önce gerekli bütün tedbirleri, yasal düzenlemeleri ve uluslararası sözleşmeleri yürürlüğe koyup uygulayın." dedi.

AYÇA ÇAĞLAR: KADINLARI KORUMAYAN HER KARAR, HER İHMAL, HER SUSKUNLUK BU CİNAYETLERİN ORTAĞIDIR

CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayça Çağlar ise, "Acılıyız, öfkeliyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi personeli Saliha Akkaş, boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından, devletin gözü önünde, acımasızca katledildi. Saliha, 6284 sayılı yasa kapsamında koruma altındaydı. Ama bu koruma onu yaşatmaya yetmedi. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği günden bu yana hayatı görmezden gelinen, korunamayan yüzlerce kadın gibi… Bu bir kadın cinayetidir. Bu bir devlet ihmali, sistematik bir erkek şiddetinin sonucudur. Kadınları korumayan her karar, her ihmal, her suskunluk bu cinayetlerin ortağıdır. Adalet Saliha’ya borçludur. Adalet hepimize borçludur. Biz burada sadece yas tutmaya değil, başkaldırmaya geldik. Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Bu karanlığa teslim olmayacağız. Yaşam hakkımız için, adalet için, eşitlik için direniyoruz." diye konuştu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına yapılan açıklamada ise, "Saliha'nın ölümü yıllardır faillere cesaret veren cezasızlık politikanızın sonucudur. Saliha'nın ölümü önlenebilirdi. 6284 etkin uygulansaydı, İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı bugün Saliha öldürülmemiş olabilirdi." denildi.